Diyarbakır’ın Sur ilçesinde 4 asırdır bakırcılıkla uğraşan ve dededen toruna geçen bakırcılık bir dönem bitme noktasına geldi. Torun Mustafa Tanrıkul’un bakırı aksesuar ve hediyelik eşya haline getirmesiyle bakıra ilgi tekrardan arttı.
Bakırın sağlık konusunda destekleyici olduğunu öğrenen vatandaşlar bu kez evlerinde birçok ürünleri bakırdan kullanmaya başladı. Yaptığı tasarımlarla bakıra farklı boyut katan Mustafa Tanrıkulu, bu kez resim öğretmeni olan Ömer Taşdemir ile boyama işlemini de bakırcılığa kazandırdı.

İki ustanın kol kola verdiği ve yaptıkları yeniliklerle vatandaşlar tarafından rağbet gören kabartma ve boyama bakır ürünleri şimdilerde ise örnek bakır işlemeciliği haline geldi. Diyarbakır’da da bir ilke imza atan iki usta şimdilerde ise bakırı tüm dünyaya yeni boyutuyla tanıtmak için yeni tasarımlar yapmaya devam ediyor.
BAKIRA YENİ BOYUT
33 yıldır bakır işinde olduğunu kaydeden Mustafa Tanrıkulu, yaptıkları yeniliklerin rağbet gördüğünü söyledi. Tanrıkulu, “Burası 4. kuşak, atalarımızdan kalan yer, çocukluktan beri bakırcılık yapıyorum. Daha önce bakırcılık tencere ve tava gibi pişirmede kullanılanlardı. Bir dönem bakırcılık tamamen bitti, porselen, teflon gibi şeyler çıkınca kalay sorun oldu. Bizde işi değiştirmeyi düşündük, ama sonrasında ben bir şeyler kattım bakırcılığa” dedi.


Tanrıkulu, “Hediyelik eşya gibi ürünler kattık, böyle yapınca fuarlarda tanıtımını yaptık tuttu. O günden beri bakırcılığı daha çok hediyelik eşya dekoratifleri olarak almaya başladılar. Her geçen gün bakır içerisinde pişirilen yemeklerin ne kadar sağlıklı olduğu fark edilince mutfak araç ve gereçlerinde de bakır arttı. Şuan dünyanın birçok yerinden talep var, hediyelik eşyalarda 1001 çeşit ürün çıkarttım. Bunların üzerinde her geçen gün bir şeyler kattık. Oymacılık, kabartma, takı tasarımı gibi akıllara gelen her şeyi bakırdan yaptık. Şimdi ise Ömer hoca ile pandemi sürecinde bakırda neden boya ve ressam işi olmasın dedik, hocamızda kendi el emeğini bizim işlemelere katınca oda ayrı bir rağbet gördü” diye konuştu.